Avrupa Birliği normlarına uymamakla birlikte, ülkemizde maalesef sünnet halen en çok sünnetçiler tarafından yapılmaktadır. Sünnetçi dediğimiz kişiler Sağlık Meslek Lisesi ya da 2 yıllık yüksekokul mezunu sağlık memurları olup, dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir cerrahi müdahele yapmaları yasalara uygun değildir.
Sünnet, el becerisi ve tecrübeye dayalı olarak öğrenilebilen bir cerrahi girişim olmakla birlikte, bu kişilerin yaptıkları sünnet olgularında bazen çok ciddi sonuçlar doğuran, çocuğun ilerideki cinsel hayatını tamamen bitiren, geri dönüşsüz çok sayıda komplikasyon yaşanmıştır. Bu kişiler çok fazla sünnet yapıyor olabilir, çok deneyimli, çok popüler olabilir ancak formal cerrahi eğitimi almadıkları için komplikasyon geliştiği zaman bunu karşılayabilecek bilgi, beceri ve ehliyetten yoksun kişilerdir. Ayrıca Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 23.03.2015 tarihinde yayımlanan yönetmeliğe göre; "1219 sayılı Kanununun 3 üncü maddesinde, sünnet işleminin genel tababet icrası kapsamında “sünnet işleminin yalnızca tabip tarafından yapılabileceği öngörüldüğünden, 01/01/2015 tarihinden itibaren sünnet işlemi sadece tabiplerce yapılabilecektir” Tabip dışındaki kişiler tarafından sünnet işleminin yapıldığının tespit edilmesi halinde şahıs iki yıldan beş yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır” hükmü getirilmiştir.
Bu nedenle çocuk hastaların cerrahi girişimleri, konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılmalıdır. Sünneti kimler yapmalı sorusunun tartışmasız yanıtı, sünneti yapacak kişinin farklı yöntemler konusunda bilgili ve deneyim sahibi bir hekim, tercihan bir çocuk cerrahı veya çocuk üroloğu olmasıdır. Çünkü bu konuda uzmanlaşmış kişiler Çocuk Cerrahları ve Çocuk Ürologlarıdır.